Yöresel Halk İnançları

Nazarın Tedavisi ile İlgili İnanış ve Uygulamalar

Nazara geldiğine inanılan kişi, hayvan veya cansız nesne için halk arasında
uygulanan bir takım sağaltma yöntemleri vardır. Bu yöntemlerin en yaygını “Kurşun
dökme” yöntemidir. Kurşun, kurşun dökme ocağı olarak bilinen kadınlara
134
döktürülmektedir. Burada kurşun dökenlerin tamamının kadın olması dikkat çekicidir.
Bu kadınlar “Kısmen de olsa Şamanlık kurumu ile alakalıdır ve toplumsal cinsiyet
bağlamında normal kadınlardan farklı konum sergilerler.” (Bayat 2010, 156). Bu
kadınlara toplum içerisinde daha çok saygı gösterilmekte ve söyledikleri doğru olarak
kabul edilmektedir.
Kadınlar arasında kurşun dökmenin şekli konusunda tam bir birliktelik
bulunmamaktadır, her kadın diğerlerinin yapmadığı değişik uygulamalar yapmakta veya
birinin yaptığını diğeri yapmamaktadır; ancak uygulamalardaki nüans farklılıklarına
rağmen kurşun dökme işlemi özü itibariyle bütün kadınlarda aynıdır. Genel itibariyle
yörede kurşun şu şekilde dökülüyor diyebiliriz:
Kurşun, ocakta bir kabın (genellikle bakır tava) içinde ısıtılır. Bu sırada kurşun
dökülecek kişi ocağın önüne diz çöktürülür, başına bir örtü örtülür, o örtünün dört bir
kenarından dört kişi tutar. Kurşun döken kişi dört kez döner sonra kurşunu suya döker,
bu sırada bir takılama sesi duyulur ve sudan duman çıkar. Bu dumanla birlikte nazarın
da çıktığına inanılır. Daha sonra suyun içinden alınan kurşuna bakarak kurşun ocağı
olan kadın, kimin nazarının değdiğini kurşunun şekline bakarak yorumlar. Nazar çok
işlediyse kurşun kül renginde, az işlediyse sarı renkte olur. Daha sonra kurşun dökülen
su nazar değen kişinin üstüne serpilir, bu sudan orada bulunan herkese içirilir ve su evin
her köşesine serpilir. Su serpilirken de “Hastalık dışarı sağlık içeri” denilir (KK: 5, 7, 8,
10, 15,18, 20, 22).
Nazarın tedavisi için uygulanan diğer bir yöntem ise seğlemedir. “Seğleme (Şap
yakma) halk arasında yaygın bir yöntemdir. Bunda seğ (Şap) kullanıldığı için adı
seğlemedir. Seğleme işi de ocak olarak bilinen ailelerin yaşlı kadınları tarafından
yapılır. Bu kadınlara seğci denir.” (Kabak 2011, 174). Seğleme işlemi ufak farklılıklar
olsa da yörede genel olarak şu şeklide yapılır:
Önce seğci abdest alır, hasta kıbleye doğru çevrilir. Seğci “El benim elim değil
Ayşe Fatma anamızın elidir” diyerek seği hastanın baş, bel ve ayak çevresinde üçer defa
dolandırır. Bu sırada İhlâs suresini de okur. Daha sonra seğci, bu seği kızgın kül içine
atar. Kül içinde ısınan seğ parçasının bıraktığı beyaz tortunun aldığı şekillere bakarak
kimin nazar değdirdiğini tespit etmeye çalışır (KK: 120, 122).
Derinkuyu’da nazarın tedavi edildiği bir diğer yöntem ise delikli taştan geçirme
yöntemidir. Yörede, nazar değen çocuk; 3 İhlâs, 1 Fatiha okunarak delikli taşın içinden
7 kez geçirilir. Sonuncuda çocuğun üstündeki bir elbisesi orada bırakılır ve ardına
135
bakmadan oradan uzaklaşılır. Derinkuyu Yer Altı Şehri’ndeki ve Suvermez
Kasabası’ndaki delikli taşlar herkes tarafından bilinmektedir (KK: 130, 132, 136).
Bu yöntemlerin dışında Derinkuyu’da nazarı tedavi etmek için şu pratikler de
uygulanır:
Nazarı değen kişinin ayağının altından toz alıp bir bardak suya atılır ve banyo
yaparken omuzdan itibaren dökülür (KK: 200, 202, 205).
Nazarı değen kişinin ayağının altından toprak alınıp nazar değen kişinin
başından aşağıya dökülür (KK: 207, 208, 210).
Nazarı değen kişinin ayağının altından toprak alınır ve nazar değen kişinin
arkasından dökülür (KK: 80).
Nazardan kurtulmak için öküz tezeği, soğan kabuğu ve sarımsak kökü yakılır
(KK: 70, 75, 77, 78, 80).
Nazar değen kişi nefesi kuvvetli birisi tarafından okunur, hala geçmiyorsa bir
parça seğ yutulur (KK: 220, K221,223).
Nazar değen kişinin evinden gizlice süpürge alınır, sonra bu süpürge yakılır
(KK: 78, 79).
Nazar değen kişiye muska takılır (KK: 5, 9, 20, 21, 22).
Nazarı değen kişinin gizlice elbisesi alınıp yakılır ve dumanı nazar değen kişiye
koklatılır (KK: 83, 85, 87, 89, 95).
Nazar değen kişi okunur. Soğan, sarımsak kabukları ve seğ bir kaba konur, onlar
kapalı yerde yakılır. Dumanı tütsü gibi nazar değen kişiye koklatılır. İçindeki seğin
yarısı yenir yarısı da kapıda ezilir (KK: 65).
Nazarı değen kişinin elbisesi nazar değen kişiye koklatılır (KK: 70).
Nazar değen kişinin kafasına katran dökülür (KK: 72, 75).

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Başa dön tuşu