Yöresel Halk İnançları

Askerlikle İlgili Halk İnanışları

Askerlik,

Türk toplumu için en eski çağlardan günümüze kadar en kutsal
görevlerden birisidir. Türk milleti asker-millet olmakla ün salmış bir millettir. Türkler
atı evcilleştirmeleri, ıslıklı okları bulmaları, hilal taktiğini geliştirmeleri, onluk sistemi
bulmaları gibi askeri üstünlükleri sayesinde birçok imparatorluk kurmayı başarmış, Orta
Asya’dan Avrupa’ya kadar fetihler gerçekleştirmiş bir millettir. Türk, askeri yönden
güçlü olmak zorundadır; çünkü Tanrı onu yeryüzüne düzen vermesi için yaratmıştır.
Türk cihan mefkûresi gereği bütün dünyayı Türkler yönetmelidir. Çünkü bu dünyada en
adaletli ve hoşgörülü yönetimi kuracak millet Türklerdir; ayrıca Türk hakanını Tanrı
yer-sular sahipsiz kalmasın diye göndermiştir.
Bu millet, Mete Han, Fatih Sultan Mehmet, M. Kemal Atatürk gibi askeri
dehalara sahip olmuş bir millettir. Bu kişiler iyi bir siyasetçi ve devlet adamı
olmalarının yanında üstün bir askeri zekâya sahip olan birer askeri dehadırlar.
“Her Türk asker doğar” sözünün gereği olarak Türkler çocuklarına daha küçük
yaşta ata binmeyi, ok atmayı, kılıç kuşanmayı öğretirlerdi. Uçsuz bucaksız sert
bozkırlarda sıkı bir askeri disiplinle yetişen Türk çocukları her türlü koşulda savaşabilen
devrinin en gelişmiş, ileri askeri tekniklerini bilen birer savaşçı olarak yetişirlerdi.
Günümüzde de Türk milleti için askerlik çok önemli ve yüce bir vazifedir. Halk
arasında askerliğini yapmayan adamdan sayılmaz. Askerliğini yapmayana kız verilmez.
40
Askerde ölenler şehit mertebesine yükselir. Şehitlik Peygamberden sonra cennetteki en
yüksek mertebedir. Asker ocağı Peygamber ocağıdır.
Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi Derinkuyu’da da askerlikle ilgili bir takım
uygulamalar ve inanışlar mevcuttur. Bu inanış ve uygulamalar şunlardır.
Askerliğin kutsal bir görev olduğuna inanılır (KK: 20, 21, 22, 23, 27, 51, 53,
55).
Asker ocağının peygamber ocağı olduğuna inanılır (KK: 71, 85, 86, 88, 89, 92,
94, 97, 109).
Askerliğini yapmayana kız verilmez (KK: 210, 211, 212).
Askere gidecek olan genç için bir iki gün önceden bütün komşular ve akrabalar
çağrılıp yemek verilir, Kur’an okutulur (KK: 116, 118, 134, 156, 164).
Askere gidecek olan genç bütün komşuları ve akrabaları ziyaret edip helallik
alır. Büyüklerin ellerinden öper (KK: 179, 180, 191, 193, 195, 196).
Askere gidecek olan gence bir ekmeğin yarısı yedirilir, diğer yarısı saklanır. Bu
yarımın askerden gelene kadar onu bekleyeceğine ve askerin sağ salim geri geleceğine
inanılır (KK: 198, 204, 205, 206, 207, 208, 209).
Askere gitmeyen adamdan (erkek) sayılmaz ve “Soğan erkeği” denilir (KK: 213,
214, 215).
Askere gitmeden bir gün önce yakılan ateşin çevresinde bütün gençler oynayıp
eğlenir (KK: 89, 92, 97).
Askerden gelen genci ilk kim görüp de anne veya babasına müjdelerse ona bir
hediye verilir (KK: 134, 156, 164).
Şehitlerin Cennette Peygamberimizden sonra en yüksek katta olduğuna inanılır
(KK: 179, 180, 191, 205).
Şehitlerin kanının döküldüğü yerde “Şehit ateşi” yandığına inanılır (KK: 208,
209, 214, 215).
Askerden gelen genci bütün komşular ve akrabalar ziyaret eder (KK: 109, 116,
118, 134).
Asker ailesi herkesi davet edip askerden gelen oğlu için kurban kesip mevlit
okutur (KK: 109, 116)

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Başa dön tuşu