KARA LASTİK ÜZERİNE
Köy yaşantısına sahip herkesin geçmişinde bir kara lastik hikâyesi vardır. Kara lastik renginden dolayı bu ifadeyi alsa da o kara gün dostudur. Dağ, bayır, çayır, dere, taş. Hele de çamurlu yollar, bahçeler.
Bunlar için geçirimsiz kuvvetli bir ayakkabı gerekir. Bu da kara lastiklerde ziyadesiyle mevcuttur. Üzerinde çeşitli motifleri, altta kaymayı engelleyen zikzakları ile güven verir insana.
Kışın biraz ayak üşütür ama çöpür ya da yün çorapla giyince çok muhkem olur. Eskiden çarık varmış ayaklarda şimdi kundura ya da spor ayakkabı.
Ama kara lastiğin yeri başkadır buralarda. Onda baban kokar, annen kokar, çocukluğun kokar, nerede o eski günler dediğin o günlerin özlemi kokar. Çektiğin sıkıntının, ıstırabın nemi kokar. Üzerine kaplanan ve kuruduğunda katmanlaşan çamurun tortuları kokar. İçinde terden ıslanan çorabın nemi kokar.
Hem boya istemez, ama bir zahmet yıkayıvermek gerekir. Yıkadıktan sonra bir kenara diklerseniz kurur, diğer türlü geçirimsiz olduğundan içindeki suyun bir kısmı bekler durur.
Sırf sosyete olsun diye ya da kara lastiği küçümseyip de beğenmeyenlerin giydiği spor ayakkabısı birçoğunun boyunun ölçüsünü almasına neden olmadı mı ki? Bir görevi daha var ama çocuklar için. Tahta arabalarda kullanılmak üzere tabanından çok güzel tekerlek yapılır. Bir de kenarı çeşitli şekillerle kezlenir ki sormayın. Çamurda izi çıksın diye. Ya kale oyunlarındaki çaş görevi. Lastiğin diğer bölümü ile çaş yapılır. Çaş kale başındaki ebenin diğer oyuncuları vurmak için kullandığı etkili silahtır tabi isabet ettirebilirse.
Eskiyen, yıpranan ya da yöresel ifadeyle epriyen lastikler çıra yerine de kullanılır, iyi yanar.
Kara Lastik karadan
Mevlam seni yaradan
Giy ayağına lastiği
Görsün seni kaynanan
