Hayati Ateş Şiirleri

Hayati Ateş – Tepeköy Destanı Şiiri

Hayatı Ateş Tepeköy Destanı Şiiri

Tepeköy Destanı
Avrupa
Amerika
Asya bir yana
Ankara İstanbul’u Anlatma bana
Memleketi Bir Başkadır insana
Tepeköy dünyaya tanıtsam mı bilmiyorum
Almanya’da Türklerin 4 kuşağı
Aşağıda dadılar yukarıda Hattuşa
Acılı abone oldu omaraş’a
Özlerini tanıtsam mı bilmiyorum
Mavi renkte olur komandonun beresi
Ağcaalinin Dağı köpekliğinin Deresi
Akkuşağının Yayla tatarhüyüğü neresi
Tanıtmaya gerek var mı bilmiyorum
Mezarın ardı Bozdağ Karadağ’ın
Orta burun göz kaynayan Dere bağını
Bıyık Tepesi Dölek ve yaylanı
Tanıtmaya gerek var mı bilmiyorum
Ağrısı olanın umudu baldır
Köpeklerin yediği zavar ile yaldır
Gayri boğaz koca Dere Kara baldır
Ben aradığını söylesem mi bilmiyorum
Bizim köyde sığır Güden olmaz davarlarsa katılığı
Çobanlar gider 6 ay yatılı
Yaylağın içindeki 14 hatılı
Yapanları tanıtsam mı bilmiyorum
Eskiden hayırcılar gelirdi toplamaya Hayır ha
Nasıl çıkarlardı eşyanın bayrağı
Merhaba Yayla alaçayır’a
Omuzunda kuranen giden var mı bilmiyorum
Bir zaman yaylakta evler vardı
Bulgurlar sel gelir yağmur yağardı
Şimdi memleketi kuraklık sardı
Ektiğinden verim alan var mı bilmiyorum
Ekmek için insanlar köyden Göçerler
Ilıcağın suyundan götürüp içerler
Adana’dan gelirdi bütün biçerler
Şimdi köyümüzde var mı bilmiyorum
Damların örtüsüydü özlerin kovası
Samanlı çamurudu evlerin sıvası
Köyün içindeki Lale yuvası bozuldu mu duruyor mu bilmiyorum
Alaca üzümler vardı erken yitirdi
Bazı yerlerde üç Gül biterdi
Koyun pınarında keklik öterdi şimdi seslerini duyan var mı bilmiyorum
Koyun kuzu Gütmek için yapılırdı binekler
Bostan kavun yerken birikirdi sinekler
Duelex tutardı yazın inekler
Şimdi ahırdan çıkıyor mu bilmiyorum
Çocukları Belen vermiş sıkı sıkı 5 ya
Davetli gelene atarlarmış Döş yağ
Motor yokmuş yükü yüklerlermiş eşya öte dünyada hakkını öderler
Bilmiyorum
Hatip hoca verilmiş dini Emir’i
Çoğumuzun köyde geçti ömrü
Tezek yakardık bilmez idik kömürü
Şimdi yapma yapan var mı bilmiyorum
Bazen ister insan o günleri görmeyi
Ahıra girip de ineğe saman vermeyi
Tezek yapma bir de kuru kelimeyi
Yapmak için eve koyan var mı bilmiyorum
Abdest alırlardı ırmığın solukta
Kıran grip olmuş tavuğuyla
Grup en der olurdu deriden tulukta
Zahmetliydi yapan var mı bilmiyorum
Tarla sürmek zor olur geçirirsen tavını
Tilkiler köye inmiş yok mu yapan avını
Pekmezi ekşisi bulgur pilavını
Kaynatıp da yapan var mı bilmiyorum
Gün dönünce Otlar sararıp solardı
Köylü İmece gider nohut takla yolardı
Dükkanın kapısına herkes dolardı toplanıp da bir araya gelen var mı
Sonbaharda sebzelere Kırığa düşerdim
Almancası gelenler bir ay şişerdi
Göz ekmeği Delir Kömbe biçerdi
Gene aynı düzen var mı bilmiyorum
Kafamız kel değil uzun saçlıydı
Yolumuz asfalt değil Kumlu taşlıydı
Camiye gidenlerin hepsi yaşlıydı
Şimdi gençler gidiyor mu bilmiyorum
Yakacak kestirirlerdi motorlu hızara
Vagona dolarlardı gitmek için pazara
Son durağımız olan yalnız Mezara
Hazırlık da yapan var mı bilmiyorum
Hala inek çoğalmış sığıra katılmaz
Yayla işsizleşmiş gayrı yatılmaz
Bizim köye ilkbaharda çatılmaz
Suyundan mı huyundan mı bilmiyorum
Pancarın yaprağından pişer mi pezz
Birbirimizin kıymetini ölmeyince bilmez
Huyundan mı suyundan mı bilmiyorum
Zamanın fitnesi para ile maldır
Son vasıtamız nasipse tabut ile saldır
Kışın namaza başla yazın ise kaldır
Malımızda bereket olur mu ki bilmiyorum
Insanları küçük görüp lap takarsak
Birbirimizin malına hasiplikle bakar
Canlı böcek demeyip hışırları yakarsak
Allah bize yağmuru verir mi ki Bilmiyorum
Halı kilim yoğurdu muhtaç idik hasır
Krem falan bulunmazdı elindeki Nasıra
Cenabı Allah bir surede yemin etmiş asra
Hakkı sabrı tavsiye eden var mı bilmiyorum
Bomboş kalmış bizim köyün Dağları
Harap olmuş bütün üzüm bağları
Mezar dolmuş ibret alsın sahaları
Bu dünyada Temelli kalan var mı bilmiyorum
Hep dünya malına çalışıyoruz ölüm gelmiyor akla
Sen iyilik yap karşılığını ahirete sakla
Bazen de kuru soğan pakla
Etten İyi diyorlar doğru mudur bilmiyorum
Sular artık çekilmiş az yağıyormuş yağmur kar
Söylenecek çok ama diyeceğim bu kadar
Sözüm ya bana demem yabanda da insan var
Çobanların kulağı çınlıyor mu bilmiyorum
Hakkınızı helal edin Bu şiirin yazarına ağaç dikmişler bizim köyün mezarına
Perşembe günü ortaköy’ün pazarına
Motor ile giden var mı bilmiyorum
Adım Hayati Hacı Yusuf babam
Samanlıkta kaldı tırmığım yaban
Kiminiz köylümsünüz kimi akrabam
Gerçek
Söyledin mi
Bilmiyorum

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Başa dön tuşu